Safran Mutfakta-Tuzlular, Börekler, Çörekler

Perşembe, Nisan 13, 2006

Bezelyeli-Peynirli Kek

Bezelye adlı lezzetli ve çok besleyici sebzeyi ilkbaharda ve yazın veren Bezelye bitkisi, Baklagiller'dendir. Anayurdu bilinmeyen bezelye bitkisi çok eski çağlardan beri Avrasya'da yetiştirilmiştir. Günümüzde dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye' de de bol bol yetiştirilmektedir. Kansızlığı gideren ve pekliği geçiren bir sebzedir, kan kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden uzmanlar, gıda değeri ve insan sağlığı bakımından bezelyenin, fasulyeden daha üstün olduğunu savunmaktadırlar. Bezelye, önemli oranlarda protein, karbonhidrat, fosfor, potasyum ve A vitamini içeren çok önemli bir besin türüdür. Bunun yanı sıra; kolayca çözümlenebilir çeşitli lif maddelerini çok miktarda içerdiğinden bezelye, özellikle kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürücü etki yapar, kalp krizi geçirme riskini de azaltır. İçerdiği yüksek orandaki lif maddeleri midede uzun süre kalarak kandaki şeker düzeyi artma ve azalmalarını bir düzene sokarak bedenin enerji düzeyini sabit tutar. Yüksek oranda B1 vitamini içeren bezelye, uykuyu da düzene sokar. İştahı açar ve insanın ruhsal durumunu düzelterek neşeli olmasını sağlar.


Bezelye çeşitlerinden bazılarının yalnızca taneleri yenilir. Oysa kimi bezelyelerin badıcında, parşömen denilen sert tabaka bulunmaz. Sultani bezelye adı verilen bu çeşit, kabuğuyla birlikte yenilir. Bir başka önemli çeşit de, taneleri iri olan araka bezelyesidir. Bezelye taneleri, taze olarak sevilerek çok çeşitli yemekleri yapılıp yenildiği gibi, kurutulup, dondurulup ve konservesi yapılıp ileride tüketmek için saklanmaya da elverişlidir. Ancak çeşitli platformlarda vurgulanan önemli bir konu da bu yönüyle ilgilidir; konserve şeklinde saklanan tüm gıdalar gibi bezelye de çok dikkatli bir biçimde tüketilmelidir… Bezelye konservesi alırken son kullanma tarihini kontrol etmemiz, kullanmak için açtıktan sonra bekletmeden hemen tüketmemiz sağlığımız için yararlı olacaktır…


Geçtiğimiz gün sizlerle Fırında Yoğurtlu-Köfteli Kebap tarifini paylaşmıştık. Orada bezelyeyi 1,5-2 çay bardağı kadar miktarda ve püre halinde kullanmıştık. İşte ben de size vermiş olduğum tariften sonra, kutuda kalan diğer bezelyeleri değişik bir şeyler yapıp hemen tüketmek istedim. Mutfakta biraz şu malzeme biraz bu malzeme derken doğaçlama bir “bezelyeli peynirli tuzlu kek” çıkardım ortaya :) sonuçtan da çok memnun kaldık ailece… Bezelyeler kekin içerisinde çok şeker durmuşlar ayrıca çok da lezzet vermişlerdi peynirle beraber…Bu tuzlu kek, hem hafta içi sabah kahvaltıları için sizlerle paylaşmayı sevdiğim, ye ve çık türü her şeyi içinde bir tarif oldu, hem de çocuklarımız için besleyici bir öğün…Özellikle çocuğunuz benimki gibi küçükse ve oyun oynarken dolaşarak yemek yemeyi seviyorsa çok ideal…:) Kek ufalanmayan bir yapıya sahip, dolayısıyla etraf batmayacaktır :)) Dilerim sizler de dener ve beğenirsiniz, sevgilerimle…:)


Safran


Malzemeler


2 yumurta

1 su bardağı süt

1 su bardağı yoğurt

1 paket kabartma tozu

2,5 su bardağı un

1 su bardağı peynir rendesi (ben Erzincan tulumu kullandım)

1,5 su bardağı haşlanmış bezelye (konserve de olabilir)

¾ çay bardağı sıvı yağ

1 tatlı kaşığı tuz (peynirinizin tuzuna göre miktarı değişebilir)


Yapılışı


Kek kalıbını yağlayıp, unlayarak hazırlayalım, fırını 180 dereceye ısıtalım… Kabartma tozunu ve tuzu una ekleyip karıştıralım, diğer malzemeleri de ekleyerek çırpalım (ben el mikseriyle elimde çırptım, istenirse makinede de hazırlanabilir), yanlız bezelyeleri en son aşamada ekleyelim ki karıştırma işlemi esnasında ezilmesinler. Bezelyeleri de ekleyip birkaç kez karıştırdıktan sonra kek hamuru kıvamında cıvık bir hamur elde edelim ve bu hamuru kalıbımıza dökelim. Ön ısıtılmış fırınımıza vererek yaklaşık 30-40 dakika pişirelim, üstü kızarınca kontrol ederek fırından alalım, ılınmasını bekleyerek kalıptan çıkaralım ve afiyetle yiyelim…:)

8 Comments:

Blogger cay saati said...

Keske anneme de sevdirebilsek Bezelyeyi,ama bir türlü yediremiyoruz,ben ve abim cok seviyoruz,abimin bizi ziyaret edecegi bir gün yaparim insaallah ,ellerine saglik safrancim,
oglunu öpüyorum
ailecek sevgiyle kalin ins
Hülya

4/13/2006 11:29:00 ÖÖ  
Blogger Safran said...

Çok teşekkür ederim Hülyacım :) Benim yengem de sevmez bezelyeyi, ben ise her gün olsa yerim misali :))) Güzel dileklerinle beni yine çok mutlu ettin canım arkadaşım, seni yanaklarından değerli anneni ellerinden öperim, sevgiler :)

4/13/2006 12:19:00 ÖS  
Anonymous Adsız said...

Merhaba safrancım gözlerime inanamadım bu nasıl güzel farklı bir tuzlu kektir böyle eline sağlık.ilk defa görüyorum valla ama nefis görünüyor gerçekten.bende sana gelirsem bu kekten isterim anlaştık diymi :)bizlerle paylaştığın için teşekkürler öpüyorum seni.

4/14/2006 12:12:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

Himmmm tuzlu keklere bayilirim Safran:)
Yarin hemen denenecek listeye alindi hazir Easter tatili herkes evde iyi gider.Eline saglik..

4/14/2006 08:06:00 ÖÖ  
Blogger Safran said...

Sevgili Susam,sana da yazdığım gibi bir vesileyle olur ya görüşürsek, sende olursak ben sitendeki o ziyafet sofrasından isterim :)) yok ben de olursak bu kek ne demek sana daha neler neler yaparım inşallah, yemeğin üstüne bir de demli çay oh! :))Çok öpüyorum, sevgiler canım :)

4/14/2006 09:31:00 ÖÖ  
Blogger Safran said...

Denizcim, ben de tuzlulara daha bir düşkünüm sanki :)Ayrıca senin damak zevkine de çok güvenirim, bu benim mutfağa girip doğaçlama oluşturduğum bir tarif oldu, bizim evdekiler beğendi ama onlar dışında daha hiç kimse tatma imkanı bulamadı, o nedenle denersen görüşlerini merakla bekliyor olacağım canım, sevgiler :)

4/14/2006 09:37:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

Safran keki dun aksam gelen misafirler icin denedim. Ve sonuc itibari ile senin kesinlikle yaratici bir mutfak delisi olduguna kanaat getirdim. Cunku sadece avuc ici kadar bir parca yiyebildim zira kalmadi.
Ayrica agzina dereotu surmeyen oglum Daniel "brokoli yapraklari onlar dereotu degil"yalani ile apira kopure yedi.
Cunku ben tek fark icine evde fazla oldugundan dereotu da dogradim. Ellerine saglik.. Tarif icin tesekkurler tekrar...

4/18/2006 06:40:00 ÖÖ  
Blogger Safran said...

İşte şimdi neden denemeni istediğimi, damağına neden güvenirim dediğimi anladın mı Denizcim...:) Yaparken keki, aklıma maydonoz, nane ve diğer bilimum otu koymak geçmiş, sonrada tadı nasıl olur diye düşünüp vazgeçmiştim...Dereotunu ise hiç düşünmedim, kim bilir kaçıncı denememde aklıma gelecekti, işte ben seni bunun için çok seviyorum, tarife öyle bir ekleme yapıyorsun ki lezzeti daha bir güzel oluyor,bende kısa yoldan bir tarifin daha lezzetli şekli nasıl olur onu öğrenmiş oluyorum :))) Ellerine sağlık canım, seni de sevgili oğlun Daniel'i de öpüyorum :)

4/18/2006 08:56:00 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home